Dünyanın hemen hemen her yerinde insanların hayatının en özel birkaç gününden biri hiç şüphe yok ki düğün günüdür. İnsan hayatında önemli bir yere sahip olan merasiminin gelenekleri ülkemizde her yörede farklı olup il il düğün adetleri vardır. Her ilin kendi kültüründe pek çok alışkanlık ve gelenek zaman içerisinde gelişmiş kalıplaşarak düğün adetleri olarak yerleşmiştir. İllerin kendi kültürünün rengini taşıyan adetlerinde kız istemeden kına gecesine, nişan hazırlıklarından düğün ziyafetine farklılıklar göze çarpmaktadır. Kına gecesinde veya düğünde alışkın olmadığınız bazı durumlar oluştu ise paniğe kapılmaya gerek yok bu o yörenin âdeti olabilir. Bu gibi olaylarla karşılaşıldığında paniğe kapılmamak tedbirli olmak için gelin ve damat adaylarının yörelerine ait gelenekler düğünden önce öğrenilmelidir
Fertlerin en mutlu anları olan düğünlerin en büyük çıkmazları ailelerin veya eş adaylarının birbirlerini anlayamaması veya kültür farklılıklarında kaynaklı yanlış anlamadan çıkan gerginliklerdir. Düğünde anlaşmazlıkların çıkmaması için adetlerin önceden öğrenilmesi gerekir. Günümüzde büyük şehirlerde geleneklerine bağlı aileler ve kırsal kesimlerde daha çok uygulanmaktadır. Son zamanların modern düğünlerinde pek uygulanmasa da bu adetler kültürün sürekliliği için önem arz etmekte olup uygulanması düğünlere neşe ve renk katacaktır. Bazı evlenen çiftler düğünlerini monotonluktan çıkarmak için bu tarz adetleri öğrenip yapmaya özen göstermektedir. İl il düğün adetleri her ilde yaşanan yeni bir merasim yeni bir heyecan oluşturarak Türk kültürünün zenginliğini göstermek için önemlidir.
İl il düğün adetleri değişirken bunlardan en farklı olanlardan bazıları şunlardır:
Yüksek bir ağaç dalına yerleştirilen yumurtaların kına gecesine gitmeden önce damat tarafından vurulması beklenir. Damadın yumurtaları vurma konusunda başarısız olması halinde damada kız tarafından bazı eğlenceli cezalar verilir. Adana yöresindeki bu uygulamaya ilave gelinin çeyizinden yastık kaçırma ve yastığı getirene bahşiş verme adetleri de bulunmaktadır.
Diyarbakır taraflarından evlenecek çiftlerin evliliklerinin su gibi akıp gitmesi için evin kapısından girerken geline testi kırdırılır. Ayrıca gelinin uysal olması için kapıdan girişte ayaklarının altına koyun postu serilir.
Edirne’de gelinin hayırlı evlatlar dünyaya getirmesi için kucağına bir kız ve bir erkek çocuk verilir.
Erzurum yöresinde evliler tarafından damat kaçırılır. Sağdıç damadı kurtarmak için pazarlık yapar ve evlilere verilen ziyafet ile damat kurtarılır.
Düğün adetleri her yörede ve bölgede değişiklik gösterir. Her şehirde farklı adetler ve geleneklerle düğün törenleri yapılır. Ankara düğün adetleri ise Oğuz Türkleri’nin gelenek ve göreneklerinin etkisinde kalmıştır. Günümüzde yavaş yavaş bu adetler unutulsa da eskiden Ankara düğünleri perşembe günü başlayıp bir hafta devam ederdi. Düğün boyunca da davul, zurna, saz çalınır, çeşitli oyunlar oynanır ve misafirler ağırlanırdı. Şimdilerde ise bazı bölgelerde düğünler üç-dört gün yapılıyor. Tabi bunlar şehir merkezinde değil daha çok köylerde ve küçük semtlerde yapılıyor.
İzmir’in düğün adetleri merak edenler için birkaç geleneği paylaşacağız. İzmir’de gelin ve damadın yakınlarına düğünden önce hediyeler verilmesi en yaygın adetlerden biridir. Özellikle köylerde düğün olacak evin belli olması için damat evinin çatısına bayrak dikilirdi. Gelin ise evden çıkmadan önce kapı biri tarafından kilitlenir ve damadın para vermesinin ardından açılır. Gelin ve damadın gelin arabasına binmesi sırasında dualar edilir ve başlarına pirinç atılır. Bunun sebebi de pirincin bolluğu simgelediğine inanılmasıdır.
Kayseri’de düğünler genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yapılır ve iki bayram arasında asla düğün gerçekleştirilmez. Kayseri düğün adetleri arasında, Kayseri dışına kız verilmemesi de var. Tabi bu günümüzde geçerli değil eski bir adet olarak karşımıza çıkıyor. Eskiden Kayseri’de dikkat edilen adetlerden biri de evlenen erkeklerin ailesiyle birlikte baba evine yerleşmeleriydi. Gelinler ne kadar ayrı yaşamak isteseler de bu hoş karşılanmazdı ama günümüzde böyle bir adetin geçerliliği de kalmadı.
Kendine has kültürü ve adetleriyle en çok konuşulan şehirlerden biri olan Adana’da düğün adetleri de fark yaratıyor. Son yıllarda bir günde tamamlanan düğünler eskiden üç gün ile bir hafta arasında değişiyormuş. Adana’da düğünlerin olmazsa olmazı düğün ekmekleridir. Çok sayıda kadının bir araya toplanarak ekmek yapması ve halay çekilmesiyle bu adet tamamlanır. Düğün gününde gelin, oğlan evine geldiğinde arabadan hemen inmez. Arabanın üzerine bir tepsi koyulur ve damadın babası bu tepsi bir şeyler koymak zorundadır. Bu ev, bağ, bahçe ya da hayvan olabilir. Daha sonra damadın yakınları da para veya altın dağıtırlar ve gelin arabadan iner. Bu ve benzeri ilginç adetleri bulunan Adana’da günümüzde daha modern düğünler yapıldığı için artık bu gelenekler unutulmaya başladı.